
İzinsiz Ses Kaydı Almak Suç Mudur?
İzinsiz ses kaydı almak Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçunun oluşmasına sebebiyet verebilir.
• Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin kayda alınması suretiyle haberleşmenin gizliliğinin ihlal edilmesi halinde Türk Ceza Kanunu’nun 132. Maddesi uyarınca “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçu oluşacaktır.
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için haberleşmenin belirli ve sınırlı sayı kişi arasında gerçekleştirilmesi ve tarafların haberleşme ile haberleşme içeriğinin gizli kalmasını istemeleri gerekmektedir. Aleni olan, diğer bir ifadeyle başkalarınca
Öğrenilmemesine ilişkin herhangi bir tedbirin alınmadığı haberleşmeşlerde, gizlilikten söz edilemeyeceği için bu suçun ortaya çıkması da mümkün değildir. Haberleşmenin gizliliğinin ihlalinin kayda alma suretiyle gerçekleştirilmesi, suçun temel şekli olan diğer ihlal hallerine göre daha ağır nitelikte olduğu kabul edildiği için suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir.
İletişimin taraflarından biri görüşmeyi diğer tarafın rızası olmaksızın gizlice kayda almasına rağmen bu kaydı üçüncü kişilerle paylaşmadığı takdirde suç oluşmaz.
Türk Ceza Kanunu m. 132 hükmünde haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu: ”(1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır. (2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:
2/7/2012-6352/79 md.) İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.” denilmek suretiyle tanımlanmıştır.
• Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflarda herhangi birinin izni olmaksızın aletle dinlenmesi veya kaydedilmesi halinde Türk Ceza Kanunu’nun 133. Maddesi uyarınca “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçu oluşacaktır.
Kişilerin arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun oluşabilmesi için bu konuşmaların aleni olmaması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle konuşmanın tarafları, kendileri dışında başka bir kimsenin bilmeyeceği düşüncesi ile hareket etmektedirler.
Taraflardan birinin bile rızası olmaması suçun oluşması için yeterlidir.
Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesinde: (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. (3) (Değişik:
2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve
dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.” denilmektedir.
• İzinsiz ses ve görüntü kaydı yapılması Türk Ceza Kanunu’nun 134.
Maddesi uyarınca özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturacaktır.
Kişinin özel hayatı ile ilgili alınan görüntü ve seslerin hukuka aykırı ifşa edilmesi “özel hayatın gizliliğini ihlal suçu”nun nitelikli halini oluşturacak bir fiildir.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu Türk Ceza Kanunu’nda: “Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.” denilmek suretiyle düzenlenmiştir.
İzinsiz Ses Kaydı Almanın Cezası Nedir?
İzinsiz ses kaydı almaya ilişkin cezalar, somut olaya göre ve kişinin hangi suçtan cezalandırılacağına göre değişir.
• Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
• Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
• Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Ses Kaydı Almak Hangi Hallerde Suç Olmaz?
Öncelikle belirtmek gerekir ki; hukuka aykırı elde edilen gizli ses, fotoğraf veya video kaydı çoğu zaman suç teşkil eder. Zorunluluk hali, Türk Ceza Kanunu’nda hukuka uygunluk hallerindendir. Zorunluluk halinde bulunan kişilerin ses, görüntü ve video kaydı alınması eylemi hukuka uygun kabul edilir. Hukuka uygun eylemler ise suç teşkil etmeyeceğinden söz konusu fiilleri gerçekleştiren kişiler cezalandırılmaz. Ses, görüntü veya video kaydı alan kişinin eyleminin hukuka uygun kabul edilmesi için zorunluluk hali şartlarının gerçekleşmesi gerekir. Söz konusu şartlar şunlardır:
• Fiili gerçekleştiren kişinin kendisine veya yakınlarına yönelen bir suç söz konusu olmalıdır. Kişi, kendisine ya da yakınlarına yönelen haksız saldırıyı önlemek amacıyla ses kaydı yapmalıdır.
• Kişinin kendisine ya da yakınlarına yönelen saldırı tesadüfen ya da aniden gelişmelidir.
• Haksız saldırıya uğrayan kişinin yetkili makamlara başvuru imkânı bulunmamalıdır.
• Haksız saldırıda gerçekleşen ve kaybolma ihtimali bulunan delillerin muhafaza altına alınmasını sağlama amacıyla kayıt yapılmalıdır.
Habersiz Alınan Ses Kaydı Delil Olarak Kabul Edilir mi?
İzinsiz alınan ses kayıtları kural olarak cezai anlamda “hukuka aykırı delil” sayılır. Hukuka aykırı deliller mahkemece hükme esas alınamaz.
Burada bazı istisnalar vardır. Belirli durumlarda kayıtlar hukuka uygun delil olarak kabul edilip ispat amacıyla kullanılabilir:
• Ses, görüntü veya video kaydı yapan kişinin kendisine veya yakınlarına karşı işlenmekte olan bir suç söz sebebiyle ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için yaptığı kayıtlar hukuka uygun delil olarak kabul edilir.
• Kayıt yapan kişinin veya yakınları aleyhine işlenen suç veya haksız saldırı, “tesadüfen” veya “ani gelişen bir olay” şeklinde meydana geldiğinde ve bu olay tesadüfen kayda alındığında bu kayıtlar hukuka uygun delil olarak kabul edilir.
• Ses, fotoğraf veya video kaydı yapan kişinin, işlenen suç nedeniyle o anda kolluk güçlerine başvurma imkanından yoksun olması ve suça ilişkin kanıtların kaybolması ihtimalinin olması halinde yetkili makamlara sunmak amacıyla yapılan kayıtlar hukuka uygun delil olarak kabul edilir.
• Boşanma davalarında ise Yargıtay’a göre eşlerden biri diğerinin evliliğe uymayan davranışlarını kanıtlayacak başka bir yol bulamazsa hukuka aykırı kabul edilen ses kaydı bu olaylara özel suç teşkil etmemektedir. Bu sebeple delil olarak da kullanılabilmektedir. Bu yüzden Yargıtay boşanma davalarında eşin rızası olmadan alınan ses kaydını delil olarak saymıştır. Sonuç olarak eşlerin birbirine karşı özel hayatlarının çok dar olduğunu ve eşlerin boşanma davasında delil bulmakta zorlandıkları gözetilerek rızasız ses kaydının alınmasını hukuka uygun bulunmaktadır. Ancak Yargıtay’a göre özel dedektiflik bürolarınca çekilen fotoğraf ve videolar suç teşkil etmekte olup delil olarak kullanılamaz.