Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk, temelinde müzakere ve iletişim süreci yatan alternatif bir uyuşmazlık çözüm biçimidir. Arabuluculuğun temel amacı, taraflar arasında bulunan uyuşmazlığın davasız bir şekilde çözümlenmesidir.

Arabuluculuğun taraflar arasındaki uyuşmazlığın daha basit, ucuz, masrafsız ve hızlı bir şekilde barışçıl çözülebilmesi ve yargının artan iş yükünün azaltılması gibi birçok faydaları bulunmaktadır. Arabuluculuk sürecinde iradilik ve gizlilik esastır.

Uyuşmazlığın tarafları aralarındaki uyuşmazlığı çözmek sebebiyle tarafsız olan “arabulucu” yardımı ile bir araya gelirler. Arabuluculuk süreci boyunca arabulucunun amacı sorunu çözmek değil tarafların sorunu çözmelerine bizatihi yardımcı olmaktır. Arabuluculuk süreci sonucunda düzenlenen anlaşma belgesi ilam niteliğindedir. Arabuluculuk, “zorunlu arabuluculuk” ve “ihtiyari arabuluculuk” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Dava Şartı (Zorunlu) Arabuluculuk Nedir?

Hukukumuzda bazı davalar bakımından tarafların dava açmadan önce arabulucuya başvurmaları ve arabuluculuk sürecinin tamamlanması zorunludur. Arabulucuya başvurulmasının kanunlarımızda dava şartı olarak düzenlendiği hallerde davacı arabuluculuğa başvurmadan veya arabuluculuk sürecini tamamlamadan dava açarsa açılan dava Hukuk

Muhakemeleri Kanunu uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecektir. Hangi dava türlerinin zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu kanunlarımızda detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Tüketici uyuşmazlıkları, ticari davalar ve iş davalarına konu bazı talepler (yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, kıdem tazminatı, işe iade vb.) zorunlu arabuluculuk kapsamındadır.

Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil edilen fiillere ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla değil Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca uzlaştırma hükümleri uygulanarak çözümlenir. Uzlaştırma, her savcılık bünyesinde bulunan uzlaştırma büroları tarafından sağlanmaktadır.

 

İhtiyari Arabuluculuk Nedir?

İhtiyari arabuluculuk, tarafların arabulucuya başvurma zorunluluğu olmamasına rağmen uyuşmazlığı çözmek için arabulucuya başvurmasıdır. Arabuluculuk Kanunu uyarınca uyuşmazlığın tarafları üzerinde tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarıyla ilgili ihtiyari arabuluculuğa başvurabileceklerdir. Tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklar, genellikle taraflar haricindeki kişiler dışında kişilerin ve kamunun haklarına zarar vermeyen uyuşmazlıklardır.

 

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Nedir?

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde uygulanacak usul ve esasları düzenlemektedir. Hukuk

Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin amacı hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesine ilişkin her türlü arabuluculuk faaliyeti ile arabuluculuğa ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

 

Arabuluculuk Hangi Davalarda Olur?

Tarafların üzerinde özgürce tasarruf edemeyecekleri hukuki sorunlara ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla çözülemez. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyeceği uyuşmazlıklar çoğunlukla kamu hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklardır. Vurgulamak isteriz ki, Türk

Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil edilen fiillere ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla

değil Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca uzlaştırma hükümleri uygulanarak çözümlenir.

Uzlaştırma, her savcılık bünyesinde bulunan uzlaştırma büroları tarafından sağlanmaktadır.

Tarafların arabulucuya gidemeyecekleri uyuşmazlıklar şunlardır:

  • Ceza uyuşmazlıkları,
  • İş hukukundan kaynaklanan hizmet veya iş kazasının tespiti vb. gibi sosyal

güvenlik haklarını ilgilendiren tüm tespit davaları,

  • Nüfus kaydının düzeltilmesi veya değiştirilmesi davaları,
  • Velayete ilişkin uyuşmazlıklar,
  • Aile içi şiddete ilişkin uyuşmazlıklar,
  • İdari yargının yetkisine giren iptal davaları,
  • İdari yargının yetkisine giren tam yargı davaları,
  • Vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar,

Ticari Davalarda Arabuluculuk?

01.01.2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklar bakımından da; dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiştir. Bu düzenlemeye ilişkin kanun maddesi Türk Ticaret Kanun’un 5. Maddesinde

“MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” denilmektedir. Bu kapsamda,

Kanun’da belirtilen ticari uyuşmazlıklarda arabulucuya gitmeden dava açılamayacaktır. Bu düzenlemeye göre; arabulucuya başvurmadan dava açılması durumunda açılan dava usulden reddedilecektir.

Zorunlu arabuluculuk, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında uygulanacaktır. Başka bir ifadeyle kanuna göre zorunlu arabuluculuğun ön koşulu ilgili ticari uyuşmazlığın konusunun bir miktar paranın ödenmesine ilişkin alacak veya tazminat talebine ilişkin olmasıdır. Bu kapsamda ticari davaların ne olduğunu izah etmek gerekmektedir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi kapsamında, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;

  • 6102 sayılı Türk ticaret Kanunu’nda,
  • Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
  • 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
  • Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
  • Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
  • Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.

Ancak aşağıdaki durumlarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olmayacaktır:

  • herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar,
  • özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu haller.

Aile ve Boşanma Davalarında Arabuluculuk

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden arabuluculuk, Türkiye’de henüz gelişim aşamasındadır. Tasarı halinde olup henüz kanunlaşmayan düzenlemeye göre aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların da arabuluculuk yoluyla çözülmesi hedeflenmektedir. Henüz yasa hazırlıkları devam etmekte ise de, yapılacak düzenleme ile anlaşmalı boşanma konusu olan ve anlaşmalı boşanma protokolü ile taraflar arasında düzenlenebilen her konunun hakim onayı olmaksızın aile arabuluculuğu ile çözülmesinin mümkün kılınması hedeflenmektedir. Bu kapsamda kamu yararı gözetilmeyen konularda (yoksulluk nafakası, mal rejiminin tasfiyesi, kocanın soyadının kullanılması vb.) eşler serbestçe tasarruf edebilecekleri için aile arabuluculuğu nezdinde tutanaklar düzenlenebilecektir. Tutanaklar eşler veya eşlerin avukatları ve arabulucu tarafından imzalanacaktır. Bu düzenlemeyle anlaşmalı boşanma davası kapsamında çözülebilecek uyuşmazlığın arabulucu nezdinde çözülmesi, böylelikle mahkemelerin yükünün azaltılması amaçlanmaktadır.

Arabuluculuk Süreci Ne Kadar Sürer?

Dava şartı olan arabuluculuk faaliyetleri için ilgili kanunlar ile azami süreler belirlenmiştir.

Şöyle ki:

  • Ticari uyuşmazlıklara ilişkin süreç, arabulucunun görevlendirilmesinden itibaren 6 hafta içinde sonlandırılmalıdır. Bu süre arabulucunun gerekli görmesi halinde 2 hafta daha uzatılabilir.
  • Tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin süreç, arabulucunun görevlendirilmesinden itibaren 3 hafta içinde sonlandırılmalıdır. Bu süre arabulucunun gerekli görmesi halinde 1 hafta daha uzatılabilir.
  • İşçi-işveren uyuşmazlıklarına ilişkin süreç, arabulucunun görevlendirilmesinden itibaren 3 hafta içinde sonlandırılmalıdır. Bu süre arabulucunun gerekli görmesi halinde 1 hafta daha uzatılabilir.

İtirazın İptali Davası ve İtirazın Kaldırılmasında Arabuluculuk

İlamsız icra takibine itiraz eden takip borçlusu takibi durdurur bu durumda takip alacaklısının başvuracağı ve böylece takibin devam etmesini sağlayacağı 2 yol vardır:

  • Bunlardan ilki, itirazın kaldırılmasını talep etmektir. İtirazın kaldırılması talepleri dava değil, takip hukuku bakımından alacaklıya bahşedilen hukuki bir yol olarak kabul edilmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde ticari davaların dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu düzenlemiştir. Bu nedenlerle itirazın kaldırılması dava şartı arabuluculuk kapsamında değildir. Özetle itirazın kaldırılması yoluna başvuracak alacaklının arabuluculuğa başvurması gerekmeyecektir.
  • İkinci yol ise itirazın iptali davası açmaktır. Genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası sonunda verilecek hüküm kesin hüküm niteliğindedir. Bu nedenle, itirazın iptali niteliği gereği dava olduğundan ticari dava niteliğinin de bulunması halinde dava şartı arabuluculuk kapsamında sayılacaktır.
Başa dön